Doğu Karadeniz'de Çevresel Yıkım
Doğu Karadeniz bölgesi, son yıllarda artan maden faaliyetleri nedeniyle ağır bir çevresel tahribat yaşıyor. Birçok ilin büyük bir bölümü maden ruhsatlarıyla kaplı durumda. Bu durum, Doğu Karadeniz'in doğal güzelliklerini ve halkın sağlığını tehdit ediyor. Maden işletimi sonucu oluşan zehirli atıklar, hava, su ve toprak kirliliğini artırıyor. Uzmanlar, bu kirliliğin kansere yol açabileceği ve uzun yıllar süreceği konusunda uyarıyor. Bu durum, bölge halkının yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor ve gelecek nesiller için ciddi riskler oluşturuyor. Bölgedeki maden arama ve işletme faaliyetlerinin artışı, Gümüşhane, Giresun, Rize, Trabzon, Ordu ve Artvin gibi illerde ciddi halk sağlığı tehditleri oluşturuyor. TEMA Vakfı verilerine göre, Doğu Karadeniz bölgesinde 4. grup maden faaliyetleri yoğunlaşmış durumda.
Çevre Aktivistlerine Karşı Şiddet
Bölgedeki HES ve maden projelerine karşı direnen köylüler, yetkililer tarafından şiddete maruz kalıyor. Bir mesire alanı projesi sırasında ağaç kesimini engellemeye çalışan köylülere ateş açılması sonucu bir kişi hayatını kaybetti. Bu olay, çevre mücadelesinin ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Olayla ilgili soruşturma yetersiz kalırken, çevre aktivisti olarak gösterilen bir kişi tutuklandı. Tutuklama işlemi, hukuk dışı yöntemlerle gerçekleştirildiği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarıyla eleştiriliyor. Gözaltı süreci ve yargılama aşaması, insan hakları örgütleri tarafından yakından takip ediliyor. Tutuklanan aktivistin savunma hakkının ihlal edildiği iddiaları da gündeme geldi. Olayın basit bir adli vaka olarak değerlendirilmeye çalışılması ise tepkilere neden oldu.
Halkın Direnişi ve Siyasi Tepkiler
Uzungöl'deki HES projesine karşı bir aydır süren yol nöbeti, Araklı'daki maden arama çalışmalarına karşı direnç, Hayrat'taki HES projesine karşı gösterilen tepki ve Arhavi ile Hopa'daki maden projesine karşı devam eden mücadele, Doğu Karadeniz'de çevre mücadelesinin yoğunluğunu gösteriyor. Perşembe, Aybastı ve Korgan'da maden arama çalışmalarına karşı gösterilen direncin başarılı olması, umut verici bir örnek oluşturuyor. Dereli'de 6 köy halkının maden arama çalışmalarına karşı başlattığı direniş ve Beşikdüzü'ndeki Organize Sanayi Bölgesi genişletmesine karşı direnç, halkın çevre mücadelesindeki kararlılığını gösteriyor. Siyasi partiler de bu gelişmeleri yakından takip ederek, halkın direnişini destekliyor ve yetkilileri sorumluluk almaya çağırıyor. Tutuklanan çevre aktivisti'nin serbest bırakılması için çağrılar artarak devam ediyor. Doğa savunmasının anayasal bir hak olduğu ve bu hakkın kullanılmasının engellenemeyeceği vurgulanıyor.