Haber:

Atıl Ağaçlardan Sanat Eserleri

Karadeniz Bölgesi'ndeki bir ilçede yaşayan bir sanatçı, doğada bulunan atıl ağaç parçalarını sanat eserlerine dönüştürüyor. Sanatçı, yıllarca doğanın kollarında bekleyen bu ağaç parçalarını özenle seçerek atölyesinde yeniden şekillendiriyor. Emekli olduktan sonra bu hobiye daha fazla zaman ayıran sanatçı, çocukluğundan beri ahşap işçiliğiyle iç içe olduğunu belirtiyor. Kullanılan ağaçların birçoğunun kırk yıldan daha eski olduğunu, hatta bazı parçaların yüz yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu ifade ediyor. Eski evlerden kurtarılan bu parçalar, sanatçının elinde benzersiz sanat eserlerine dönüşüyor. Bu çalışmalar, sadece estetik değeriyle değil, aynı zamanda çevre bilinciyle de öne çıkıyor. Atık malzemelerin değerlendirilmesiyle sürdürülebilir bir yaşam tarzına dikkat çekiliyor. Sanatçı, projelerinin Artvin ve çevresindeki doğanın zenginliğini yansıttığını ve yerel kültüre katkı sağladığını vurguluyor.

Doğanın Yeniden Yaratılışı

Sanatçı, tüm bu çalışmalarının temel amacının tüketim kültürüne karşı bir duruş sergilemek olduğunu dile getiriyor. "Tüketim yerine üretimi, yok etmeyi değil, yeniden yaratmayı düşünmeliyiz" diye vurguluyor. Projenin amacı; Artvin gibi doğal güzellikleriyle bilinen bölgelerde bulunan atık malzemelerin değerlendirilmesi ve sürdürülebilir bir yaşam tarzının teşvik edilmesi olarak tanımlanıyor. Sanatçı, projesiyle çevre bilincini artırmayı ve sürdürülebilirliğe dikkat çekmeyi hedefliyor. Atıkların yeniden değerlendirilmesi, doğal kaynakların korunması ve çevresel duyarlılığın geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu çalışmalar, aynı zamanda doğal malzemelerin estetik bir şekilde kullanılabileceğini ve atıkların değerli sanat eserlerine dönüştürülebileceğini gösteriyor. Bu, bir sanat eseri olmaktan öte, çevresel sorumluluğun da bir yansımasıdır.

Sürdürülebilir Bir Yaşam İçin

Ağaçların kesilmesinin çevreye verdiği zararlar, özellikle sel felaketleri gibi doğal afetlerin artmasına neden oluyor. Temiz hava hakkımızın azalması ve yaşam alanlarımızın daralması, tüketim toplumu içinde yaşadığımız gerçeğinin bir göstergesi. Sanatçının da vurguladığı gibi, ihtiyaçlarımızın ötesinde bir tüketimden uzak durmalı ve daha mütevazı bir yaşam tarzını benimsemeliyiz. Hopa’daki atölyesinde oluşturulan bu sanat eserleri, sadece estetik bir değer değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam tarzı için bir çağrıdır. Doğanın bize sunduklarını takdir etmeli ve tüketim yerine üretim odaklı bir yaşam biçimine geçiş yapmalıyız. Bu geçiş, hem çevrenin korunması hem de gelecek nesiller için daha sağlıklı bir dünya inşa etmemiz açısından kritik öneme sahip. Çalışmalar, Artvin'in doğal güzelliklerinin ve kültürel zenginliğinin korunmasına da katkı sağlamayı amaçlıyor.